1 Ocak 2011 Cumartesi

içecek sponsorumuz caffe nero

Çiftimizden VIP olanı, tabii ki Y.'nin beleşçiliğinin şahikası yağsız sütlü cafe latte. Y. kahvesini karıştırırken çubuk olarak Anja Rubik'in bacaklarını kullanmaktadır. Anja şişmanlayacağı için çok korkup, klasik model diyeti siyah kahve-sigara ikilisine doğru koşarken küçümseyen gözlerle Y.'ye bakmaktadır. Y. ise hiç oralı olmadan Şokella gözlüsüne akşam vereceği Nutella partisinden bahseder. Şokella gözlüsü çok istemesine rağmen Y.'nin korkusundan gözünü Anja'nın çubuk bacaklarına dikemez bir türlü.

Hem VIP hem de CIP olan Y. Caffe Nero ile sponsorluk anlaşması yapmış, her gün beleş kahvesini içmektedir; ki bazen bu kahve seansları 24 saat sürer. Elbette cömert Y. zavallı küçük B.'nin de kahve içmesine izin verir. Tek bir şartı vardır: kahvesini yudumlarken okuduğu moda dergilerindeki mankenlerden B.'yi sınava tabi tutacak, bilemezse avucuna cetvelle vuracaktır.

çakma vietnam yemeği

Y.'nin hamaratlığı sınır tanımamakta, bu sefer de pilav olarak vücut bulmaktadır. B. ise ona ancak haşlanmış brokoli ile eşlik edebilir. Bir baharat kombinasyon üstadı olan Y. bu arada boş durmayıp biberiyelerle o yeşil uzaylıları çeşnilendirir. Ortamda adeta Uzakdoğu rüzgarları esmektedir. Tek eksikleriyse o garip çubuklardır; nitekim Y. Japon ustalardan ders almıştır o konuda da...

B.'nin artık iyice ustalaştığı brokoli yemeğinin sırrı THY'nin enfes salata sosuyla sarımsağın eşsiz birleşimidir. Y.'nin tane tane pilavıysa bütün beklentilerin üstüne çıkıp küçük çaplı bir sansasyon yaratır. Tire'deki zeytin ağaçlarından sıkılmış butik zeytinyağı, içine bolca sevgi katılmış bu pilavı iyice lezzetlendirir. Y.'nin bundan sonraki hedefi bir şehriyeli pilav döktürüp B.'nin kalbinin tapusunu üstüne geçirmektir.

yeniden bulunan girandola uygarlığı


İlk kez yaklaşık 3 ay önce Girandola mabedini ziyaret eden çiftimiz o güzel günün anısını satırlara dökememiştir. Ellerinde olmayan sebeplerle... Yakın bir gelecekte sık sık ziyaret edip bağlılıklarını sunacakları bu mabette o gün balkabağı, Bodrum mandalinası, mojito, balbadem ve nar portakal adanır, dilek tutulur.

İstanbul'un sıcaktan kavrulduğu bir temmuz akşamüstü saatlerinde Yüksekkaldırım'dan inenen iki kişi o hafta bir gazetede yayınlanan dondurma listesi hakkında fikir bildirir. İkisi de Girandola'dan bahsedip mümkün olursa gitmeye karar verir ileriki günlerde. Aradan kısa bir süre geçtiğinde o ikili bir blog sahibi olup yediklerini yazmaya başlamışlardır bile. E Girandola'ya da elbette gidilecek ve hakkında yazılacaktır. İlk denemede çekilen fotoğraflar uçar gider. Ama bu sefer öyle olmayacaktır. Y.'nin tercihi mayhoş meyveler, B.'nin ise tatlı şeylerdir. Bu harika dondurmalar afiyetle yenilir bir kış akşamı ve nihayet olması gereken yeri alır fotoğrafları.

takanik'te oynayan istavritler

Arnavutköy'e mafyavari bir göz korkutma operasyonuna giden çiftimiz karnı acıkınca Takanik'te soluklanır. Y. istavrite yumulup kafalarını bile yer; B.'yi böyle tavlamıştır ne de olsa. B. ise hamsi tava ile oyalanır. Mısır ekmeği güzel salata zayıftır. Şüphesiz ki daha çok geleceklerdir bu mekana...

Y.'nin o mükemmel günden tek pişmanlığı yeşil salata yerine normal salata söylemiş olmasıdır. Akşam gideceği oryantal partisinde peşini bırakmayan bu salatayla yeniden karşılacağı hiç aklına gelmemiştir oysa ki.

melek gibi kızlarımızı da yedik

Hamarat Marie Antoniette'in kendi elleriyle yaptığı çikolata melekleri öz yavrumuz gibi bağrımıza bastık. Fakat bu sevgiyi göstermekte biraz ileri gitmiş olabiliriz. Neticede bu melek yavruları yalayıp yuttuk. B.'nin sıradaki hedefi çikolata şeklindeki el yapımı Swarovski taşlı bikinili Victoria's Secret Melekleri...

Y. bilindiği üzere bir hamster gibi eve yiyecek içecek taşımakta. Bir gün de kitapvari bir kutu içinde bir sürü çikolata melekle kapıda belirdi. Onları o kadar sevmiş ki her sütlü Nescafe fincanına bir tanesini kurban etmekte. Tanrıça Y.'yi memnun etmenin tek yolu bu galiba...

yumurtalı ekmek

Y. B.'ye kendi hamaratlığını kanıtlamak için bir süredir yumurtalı ekmek yapmaktan bahsetmektedir. Ve bir sabah o muhteşem an gelir. Y. ekmekleri yumurtaya bulayıp harika parçalar icra eder. B. ise sabırsızlıkla beklediği yumurtalı ekmeklere kavuşunca dayanamaz, fotoğraf çekmeye vakit bulamadan yutar. Yukarıda gördüğünüz ise Y.'nin B.'nin önünden kurtarabildiği yegane örnektir. B. alışır Y.'nin yaptığı mamalara ama bir kere; Y. bunun farkında mı acaba?

Orijinal yumurtalı ekmek geleneğini geriye döndürmekte ısrarlı olan retro insan B., kah şirinlik yaparak kah acındırarak Y.'nin kendisine yumurtalı ekmek yapmasını sağlar. Yumurtayı sünger gibi emen klasik beyaz ekmekten kullanmayan artist çiftimiz bu anne yadigarı tarifi tam çavdar ekmeğiyle denerler. Bu sayede Y.'nin hamaratlığı, B.'nin de 80'ler stili oburluğu kanıtlanmış olur.