23 Kasım 2010 Salı

600. kadeh

Günlerden bir gün çiftimizin methini duyan bir şarap firması ürünlerini test etmeleri için bir davette bulunur. Tam da bu dönemde Y. küçüklüğündeki gibi sushi ve sashimi yiyemediği için üzülmektedir. Çiftimiz bunun üzerine Sunset'e giderek bilimum çiğ balıkla beraber şarapları denerler; bu arada bazı arkadaşları gibi görgüsüzlük etmemek için o özel masanın fotoğrafını çekmezler. Tam bu esnada davullar vurulur borazanlar üflenir ve çiftimizin şerefine bir çift kadeh masaya törenle getirilir. Dönüş yolunda Y. mayışmış ve B.'nin omzunda uyuyakalmıştır...

Kibar çiftimiz manzaranın tadını çıkarır ancak tatlı teklifini geri çevirir. Yemeğin beleş olduğunu düşündükçe yüzlerine bir pembelik yayılır. Bunda yuvarladıkları kadeh kadeh şarabın da etkisi vardır mutlaka.

yeniköy'de bir öğlen vakti


Hasretle beklenen o cumartesi günü şanslarına nefis bir hava vardır. Soluğu Emek Mantı'da alırlar. Y.'nin saray mantısı B.'nin klasik mantısına tur bindirir. Bu arada B.'nin aklı bir önceki gün rahat rahat yiyemediği içli köfte, börek, pilav, et ve zeytinyağlı yaprak sarmada kalmıştır. Neyse ki kaymaklı kadayıf dolmasından üç tane götürmeyi başarmıştır.

Günlerdir baş başa kalamamanın etkisiyle çiftimiz kendisini Yeniköy sahile vurur; 7 kilometrelik zorlu parkura başlamadan önce enerji toplamak için mantı sofrasına kurulurlar, erik turşusu da işin bonusu olur. B. önceki akşam gergin olduğundan tam randıman gösterememiştir. Neyse ki Y. yemek yerken etrafın farkında olmadığından onun tabağından bol bol aşırma fırsatı bulur.

elinizi öpmeye geldik



O bayram günü zavallı küçük Y. çalışmak zorundadır. O sebeple B. kendisini işe bırakmadan önce biraz dolaştırır, garibanı güneşe çıkartır. B., Y.nin elini öper, Y. de ona çikolata verir. Sonra o çikolataları deniz manzaralı teraslarında, su kuşlarını izleyerek, bir de tost-çay sefası yaparak yerler.

Yeşilköy Balıkçılar Kooperatifi'nin muazzam bir manzarası, buna mukabil sadece tost ve çaydan ibaret bir menüsü vardır. Kurban Bayramı olmasının şerefine tostun içine sucuk da koymuşlardır. B. hevesle atılır: "kuzu kaç yaşında?". Y. bayram çocuğunu sevindirmek için elinden tutar, H&M'e götürür, üst baş alır.

mavi bulutlar arasında

Obur çiftimiz herkesin burun büktüğü uçak yemeklerine bile iştahla saldırır. Bodrum-İstanbul arasındaki ilk uçak yolculukları esnasında Y.'nin kirli sırrı açığa çıkar: Uçak yolculuklarında deli gibi domates suyu içmektedir. Fakat B.'nin de bir sırrı vardır: Kendini kolonyalı mendilleri cebe atmaktan alıkoyamamaktadır. Çiftimiz THY'den elde ettikleri ganimetleri bir kusma torbasına doldurarak aç İstanbul günlerinde tüketmeye karar verir.

Y. sonraki günlerde çıkınından çıkardığı hindili sandviçlerle kahvaltı yapmakta, kolonyalı mendillerle de elini yüzünü silmektedir. İlginçtir B.nin sonraki günlerde domates suyu içme önerilerine "o ne be salça gibi? İçilir mi sen de!" diyerek tepki gösterir.

14 Kasım 2010 Pazar

sünger pizza


Sosyetik çiftimiz bayram tatilinin bir kısmını da Bodrum'da geçirmeye karar verir. Ancak taşıyacak LV çantaları olmadığı için köpeklerini uçağa sokamazlar. Tatilleri süresince Turgutreis Pazarı senin Bitez bit pazarı benim fingir fingir gezerler. Fakat bir türlü gönüllerine göre bir köpek çantası bulamazlar. Şövalye B. sıkıntısını dağıtmak için kalesine çıkıp tebaasını selamlamak ister. Güneş battıktan sonra mideleri kazınır, bire bir maket gemileri gördükten sonra balık çorbası içmek üzere Sünger Pizza'ya yollanırlar. Y.nin bol limonlu ve acılı versiyonu daha lezizdir. Sırada hamsili pizza vardır. Akşama da mojito partisi...

Havanın güzelliğinden faydalanan Y. tavuskuşlarının peşinde kuyruğunu açsın diye debelenirken yorulup acıkır. Maalesef Bodrum Şövalyesi B.nin forsu tavuskuşuna sökmez. Kah surlara kah kulelere tırmanıp Sünger Pizza'da soluklanırlar. Y. yaseminlerin kokusunu kuytu bir yerde saklar. Artık hep birlikte gezeceklerdir...

halil lahmacun

Çiftimizin yolu, yeni doğan Corto'yu sevmek için karşı yakada Fırıldak Sokak'a düşer. "Ne yesek?" sorusunun cevabını ömrünü "ideal lahmacun"u bulmaya adamış B. verir: Halil Lahmacun. İki lahmacun ve bir peynirli pide şalgam eşliğinde lüpletilir. Y. Halil Usta'yı hacı ilan eder. Rejime başladıklarından, fazla ileri gitmeden ortamı sessizce terk ederler.

Fakat Corto'nun evine vardıklarında önce çikolatalı muzlu pasta sonra da limonlu kek yiyerek yeni başladıkları rejimin hakkını verirler. Corto'nun kulaklarını çok beğenerek evlerine dağılırlar. Yolda peşlerini bir türlü bırakmayan, bir türlü huzur ve rahat vermeyen S. ve Ç. ile karşılaşırlar. Onlardan nihayet kurtulurlar.

zeytin hasadı


Y. ve B. ilk kez birlikte Bodrum'a gider, bu arada B.nin vilyasını da ziyaret ederler. Vilyanın bahçesindeki zeytinler olmuştur ve gümüş gümüş parlamaktadır. Kolları sıvarlar, zeytinleri toplayıp dört bin yıllık anforalara basarlar. Önümüzdeki yılın deniz ticareti için sermayeleri hazırdır. B.nin vilyasının yanına bir kule yaptırmaya karar verirler. Ertesi gün kaldıkları lüks otelden gün boyu hiç çıkmazlar. Pahalı şaraplar eşliğinde bebek kalamarlı ve porcinili makarnalarını yiyip Fashion TV seyrederler...

Y. hayatında ilk kez zeytin topladığından mutluluğu, şaşkınlığı ve gururu aynı anda yaşar; bu sebeple avuçlarında zeytinler kah güler kah poz verir. Çok güzel kaçamak bir haftasonu yaşamışlardır.

wagamama


Y. nam-ı diğer Hisui memleketinin yemeklerini özlemiş ve canı annesinin yaptığı edamamelerden yemek istemiştir. Bu sebeple sinema öncesi Wagamama'ya gidilir. Y. chuuchee beef curry de yer. B. ise deniz mahsüllü ramen yiyerek tıka basa doyar. Masada yasemin çayı da vardır.

Karınları doyduktan sonra beyinlerini doyurmaya karar verip entel kuntel bir Fransız animasyonu (İlüzyonist) seyrederler. Filmin sonunda biraz da hislenirler. O gün Y.nin biraz başı dönmesine rağmen B. ona çok iyi bakmıştır. Birbirlerine sarılarak evlerine dönerler.