28 Aralık 2010 Salı

çıtır çıtır

Çiftimizin bu seferki istikameti Nişantaşı'nın meşhur lokantalarından Kantin. Y. o gün işi kırmanın mutluluğuyla dolu, B. ise istiap haddini doldurmuştur. Y. somonlu kaparili çıtır, B. ise jambonlu seçmiştir. Y. bir ara naneli ayran da ısmarlamayı düşünse de B. onu bu çılgınlıktan vazgeçirir. Göz koydukları tatlılar tükendiği için çiftimiz bu öğünü son derece hafif geçirmiştir.

B. o cuma akşamı işten bunalmış, Y. ise alışveriş yapmanın verdiği keyifle neşelidir. Y. B.'nin koluna girip Kantin'e götürür. Menünün yazılmış olduğu tahta çok yaratıcıdır; ilk defa görüp çok beğenirler. Keşke restoran sahibi arkadaşları da bulsa böyle fikirler... Çıtırlar çıtır çıtır ve incedir. Ve elbette ki ayranla yenilecek gibi değildirler. Karınları doyan çiftimiz kahvelerini alıp eve çekilme kararı verir.

1 yorum:

  1. aa, çok enteresan bişi gerçekten tahtaya mönü yazmak. hiç kültürümüzde yoktu bizim.

    YanıtlaSil